Medya patronluğuna Kazım Ağa gibi topraktan gelme bir adam niyetlenirse ne olur? Ne olacak garip olur. Topraktan gelme diyorum çünkü,asıl servetini tarla tapandan elde etmiş; sonradan ticarete merak salmıştı kahramanımız Kazım Ağa...
Kasabanın ileri gelenlerindendi. Arazilerinin yanı sıra,yıllar evvel rahmetli babası oyalanmak için küçük bir bakkal dükkanı açmıştı.Babasının bakkal dükkanından çikolata gazoz araklayıp arkadaşlarına iki katı fiyata satmakla başlamıştı Kazım Ağa ticaret hayatına. Toprak işleri ona göre değildi,büyüyüp geliştikçe kasabada el atmadığı sektör kalmadı.Odunculuktan tüpçülüğe,nalburluktan tuhafiyeciliğe kadar hemen her sektörde Kazım Ağanın parmağı vardı.Kasabalılar ticarethane açamaz olmuşlardı yıllar geçtikçe. Onunla rekabete girmek salaklıktı ve kimse rekabete yanaşamıyordu,O kadar çok sektör vardı ki bazen dalgasını bile geçiyordu Kazım Ağa.
*Len sülüman bir kerhanecilik yapmıyom be! Ne gaden böyük adamım yavvv
* Böyüksün ağam lakin karı satmak sana yakışmaz bee...
* Doğru diyon len sülüman,lakin pezevenklikte iyi para dönüyo Allah canımı alsın utanmasam dalacam sektörün içine.
* Sektöret ağam yahışmaz sana heç bulaşma,bu yaştan sonra pezo mu dedirtççen kendine
* Du bakem len sülüman ahlıma geldi şu T.V yi açalım, çok karı kız gelecek buraya be.
* Bak TV olur ağam sanada yahışır biliyon mu.Medya Patronu Kazım Ağa...ne gaden gözel geliyo gulağa.
Dedikya Kazım Ağa büyük adam,o günlerde medya patronluğuna soyunmuştu.Koca bir bina satın almıştı kökünden dekore ettirmiş,gerekli yasal işlemler halletmişti aylar öncesinden.Medya Patronluğu hayalleriyle çocuklar kadar şendi,kasabadaki yürüyüşü bile değişmişti. Kravat dahi taktığı görülmeyen Kazım Ağa Fular takmaya bile başlamıştı.Bir gün yine yanına çağırdı Süleymanı.
Tuhaf tiplerle dolu hapishanede danışmanlığa başlayan William, aynı zamanda deli bir bilim insanı olan babasının inşa ettiği gizli laboratuvarda zorlu bir yolculuğa çıkar.