Kendine bahşedilmeyen tüm eksikliklerini, avuçları arasından sızan hikayelerde arayan yaşlı bir adam. Duygularının, bir ip ağızında toplanıp sıkılarak dizginlenildiği duygusuz bir genç kız. Acının, bedeninde hissedebileceği iğne ucu kadar yere sahip olmadığı, bu büyük hazzı tadabilmenin arzusu ile uçurum kıyısında sallanan genç bir adam. Ve, hayatın genç bir kız çocuğunun avuçlarından, damla damla nasırlı avuçlar'a düşmeden taze bir kalbe nefes kesen o büyüleyici acı ile dokunuşu: YANKI.