İnsanın gözden çıkardığı iki "yüz" var:
Birincisi kendi yüzü,ikincisi gökyüzü...Her iki yüz de insanın baktığı derinlikte kaybolmasına yarıyor.Şayet geri çekilmiş bir "göğe bakma durakları"imha etmiş olsaydık,kendimizi ikinci kez kontrol ettiğimzde,ayaklarımızı koyduğumuz yerde bulamayabilirdik.Ama malesef!!!Şimdi herkesin ayakları fazlasıyla yere basıyor...
Büyüdükçe,kaybettiklerimizle birlikte dünya tenhalaşacakken,tam aksi iyice kalabalıklaşır ve yitirip izini kaybettiklerimiz arasında biz de kaybolup gideriz. Alıp başını gitmek arzusu çok pahalıya mal olduğu zaman ,talih denilen hendese ustası bize bir iyilik düşünür;kendimizi başı gökyüzünde,yeleleri savurup kişneyerek dörtnala giden bir atın üzerinde buluruz. İşte bu huysuz atın sırtından kayıp düştüğümüz yer "kaybolmak"dediğimiz ülkedir...
Sena Birinci
Kitapseverbirgizemlii!!!