" Dağlardan yükselen sis olsaydım..Rüzgarın savurduğu yaprak olsaydım..Bulutlardan süzen yağmur damlası olsaydım..İnsanların kıramıcağı dokunamıcağı rüzgar olsaydım..Tarlada ekin olsaydım..Ama kırılan paramparça edilen bir insan olmasaydım.. Dokunulmasaydı hayallerime.. Sessizleştirilmeseydi kahkahalarım.. Kirletilmeseydi beyazım..Akmasına izin verilmeseydi gözyaşlarımın.. Öldürülmeseydi umutlarım..Doğadaki herhangi bir varlık olabilirdim..Meselâ bir kuş olsaydım..Belki konuşup derdimi anlatamazdım ama mutlu olup özgürlüğe kanat çırpabilirdim..Yada gökyüzü olsaydım..Kimse dokunmasaydı benliğime..Kimse kırıp paramparça edemeseydi Kalbimi...." Bir genç kızın aşkı..Kahkahalarını sessizleştiren bir aşk hikâyesi.. Sevdiği adam siyahdan başka renk kalmayan hayatının intikamı peşinde koşarken genç kız yavaş yavaş karanlığa gömülüyordu. Genç kız kendi acılarının ağırlığından bahsederken sevdiği adamın onunkinden çok daha ağır yaralara sahip olduğundan habersizdi. Sevdiği adamın yaralarını sarabilecek mi ? Onun siyaha boyanmış dünyasını renklendirebilecek mi ? Yoksa bu hikâyede kaybeden ' AŞK ' mı olucak.. ? Yoksa vazgeçtiği anda çiçek mi açıcak AŞK tomurcukları.. Sizi bir kızın hiç bitmeyen aşkı ve bir gencin intikamında boğulurken bile kalbinde ki sevgiden yanıp tutuşan iki gencin hikâyesini okumaya davet ediyorum. #YoğunAşkİçerir..All Rights Reserved