Koskoca kalabalıkların içinde nasıl yalnız kalınırmış tanıdığım herkes çok güzel öğretmişti bana. Karanlığa bırakılmış biri olarak tek sırdaşım en derin karanlıklar olmuştu. Koskoca karanlıklar içinde yankılanırdı sessiz çığlıklarım. Oysa kahvenin en güzel tonu olan gözleriyle gözlerime bakarak karanlığa bırakmayacağına söz vermemiş miydi bana? Ama sözünü tutumuştu aslında. Beni karanlığa bırakmadı, kendi elleriyle bizzat karanlığa atmıştı. Şimdi ise seçimi bana bırakmıştı. Arafta kalmış durumda aydınlığa bir adım uzak karanlığa bir adım yakındım. Bir adım hayatımı değiştirecekti. Peki ben neyi seçecektim? Cenneti seçip aydınlığın içinde esir mi kalacaktım yoksa cehennemi seçip karanlığa mı hükmedecektim? '' Ağlayan Kadındı Ama Tükenen Adamdı ''
13 parts