Mimar Sinanın Hayatı
  • Reads 338
  • Votes 7
  • Parts 1
  • Reads 338
  • Votes 7
  • Parts 1
Complete, First published May 29, 2016
Mimar Sinan, 1489'da Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. 1511'de devşirme olarak İstanbul'a geldi ve Acemi Oğlanlar Ocağı'na girdi. Burada kaldığı yıllar içinde, birçok sanat eserini inceleme fırsatını buldu.


1516'da Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Muharebesi'ne katıldı. Mısır'da bulunduğu süreç içerisinde buradaki sanat eserlerini gözlemledi. 1522'de Rodos seferine, 1526'da da Mohaç Meydan Muharebesi'ne katıldı. Bu savaşlarda gösterdiği başarıdan ötürü terfi etti. 1533 yılında ise Kanuni Sultan Süleyman'ın İran seferine katıldı. Bu seferin ardından Hasekilik rütbesi verildi.


Boğdan seferi sırasında ordunun Prut Nehri'nden geçmesi gerekiyordu. Bunun için günlerce uğraşıldı, ancak kurulan köprüler bir türlü tutmadı. Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman, bu köprüyü yapabilecek birinin bulunmasını istedi. Vezir Damat Çelebi Lütfi Paşa, Sinan'ın bu işin üstesinden geleceğine inandığı için görevi ona verdi. Sinan, incelemelerinin ardından iki haftadan kısa bir süre içinde köprüyü
All Rights Reserved
Sign up to add Mimar Sinanın Hayatı to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti] cover
~Do I Have Father's cover
Küçük Bir Işık  cover
Hayatın Oyunu  cover
Patron cover
Asena deniz (gerçek ailem) cover
YASAK DENEY cover
AZÂDİ AİLESİ [ AŞİRET AİLEM ] cover
Armageddon ᴮˣᴮ cover
Mafyatik Aile cover

ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]

27 parts Complete

ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım. "Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli olacaksın duydun mu beni?" Dedi, şaşkınca ona baktım, ilk defa beni düşündüğüne dair bir konuşma yapmıştı. Ama bu beni zorla evlendirdiği anlamını değiştirmezdi. Yinede uzatmamak adına, "tamam" diyerek içeriye geçtim, adamın ismi neydi acaba? Neyse, adamın yanına mecburen oturdum ve bacak bacak üstüne atarak elimle oynamaya başladım, adam benden tarafa bakmazken yutkundum. Sakin olmam gereki- "Evet kızım nasılsın? Maşallah pekte güzelsin." Diyen amcanın sesiyle daha bir gerginleştim. "İyi... iyiyim amca." Dedim, acaba amca demese miydim? Amca ise bana gülerek baktı. "Bana Arda baba diyebilirsin." Dedi, baba demek doğru gelmiyordu. "Peki," dedim sadece, Arda amca ile babam konuşurken bende anneme bakıyordum, o bile stres içinde yanımdaki adama bakıyordu. Adını sorsam bana söyler miydi ki? "Şey... adını öğrenebilir miyim?" Dedim yanımdaki adama mırıldanarak, adam yaslandığı yerden bana baktı. "Kerem."