Aşk her zaman masum, temiz ve dokunulmamış mı olmalıdır ?
"Lavinia" dedi boğuk sesi ve soğuk nefesini ensemde hissederken ona dönüp bakamıyordum. Çünkü biliyorum bakarsam o gece gözlerine gözlerim değerse; saatlerdir tuttuğum gözyaşlarım benden bağımsız akmaya başlardı. Ağlamak zayıflıktı, acizlikti benim için. Öyle öğrendim, öğrenmek zorunda bırakıldım.
Daha fazla uzatmadan konuya girmek en iyisiydi. Bugün her şey bitecekti, onun istediği gibi gidecektim ondan. Ama gitmeden önce ondan alacağım tek şey olacaktı madem bana kalbini vermedi, başkasına aşık olduğu halde benden daha doğrusu bedenimden vazgeçemedi, ben vazgeçecektim. Ondan bir parça alacaktım habersizce. Birde o çok sevdiği kadına taşıyamayacağı bir duygu ihaneti bırakacaktım geriye.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024