Bildiğim tek şey, O. O'nun sesi. O'nun görüntüsü. O'nun ihtiraslı nefesi. O'nun hırsı. O'nun acımasızlığı. O'nun katran kaplı, güneş yüzü görmemiş siyah kalbi. O'nun hisleri. O'nun hissettirdikleri. Ne gökkuşağının sekizinci rengi, ne de bir sirenin adım adım ölüme doğru kürek çektiren cezbedici ezgisi... O, Anka Kuşu'nun ruhumda utanmazca gezinen pürüzsüz bir tüyü. İrademin baskıladığı tek duyumu, tenimi zincirlere vurmuş olsa da kıyamıyormuşçasına nazik. Lakin bilmiyor, yakıyor! Hissediyorum, Anka'nın alevleri köz olmuş, yapışıyorlar bedenime. Ve işte ölüyorum, sırra kadem basan binlerce ruhun peşinde... 01.06.2016
6 parts