İmkansızların arasından sızıp hayatımıza giren ince bir sızıydı aşk... Uçurum kenarında ki insanların tek sığınağıdır aşk, Her şeyden, herkesten bir kaçış yoludur, Eğer kaybetmişsen, bir kez olsun en afillisinden kaybetmeyi göze aldıysan, hiç düşünmeden aşkı da göze alırsın. Henüz sen aşkı göze almaya yeni karar vermişken, gözaltına alır seni aşk. Sorar, sorgular, bağırır, can yakar. İçinde ki her şeyi bağır çağır anlatmanı sağlar. Zorundaymış gibi değil de mutluluğun yolundaymış gibi anlatırsın tüm dertlerini. Yüreğinin parçalanmasından tut, çocukken kanayan dizlerine kadar anlatırsın tüm yaralarını, kırgınlıklarını, kaybedişlerini, vazgeçişlerini, dağılışlarını... İstersin ki tutsun elinden, kaldırsın seni düştüğün, incindiğin, kaybettiğin yerden. Öyle de yapar, kurnazdır aşk... Avının ona bağlanması için, tüm göz boyayan güzellikleri sunar önüne. Tutar elinden ve kaldırır düştüğün yerden, tüm kırgınlıklarını temizlemek adına huzur veren besteler yapar sana. Kaybettiğin yerden sarar yaralarını, sil baştan geri getirir hayata karşı olan umudunu. Tutar elinden ve " " Yanındayım, bana güven. " der. İnanırsın, safsın, temizsin, dünyanın kötülüklerini unutturmuş o sana, bu yüzden tüm kötülüklerden bihabersin. Tutarsın elinden, götürse seni dünyanın öbür ucuna sesin çıkmaz, güvenirsin. Aşk şarkıları söyleyerek, aşk hikayeleri anlatarak gezdirir seni uçurumun kıyısında, olduğun yerin uçurumun kıyısı olmasını bile umursamazsın aslında. Çünkü, dedim ya o yanında... Tüm acımasızlıklardan beraber kaçacağınız masallarını anlatır sana, inanırsın. Çünkü aşıksın, henüz daha acılarını tanımıyorsun aşkın... Derken bir anda bırakır aşk ellerini, uzun uzun bir düşüş başlar ölüme giden, aslında ölümdür sana gelen. Son kez çakılır kalırsın, kayalıklar
34 parts