Gözlerimin yakalayamadığı ışıklar gibi içim , kıpkırmızı gözlerle uyanmak , hergüne saçma bi anlam eklemek , ampulu patlamak üzere olan ve etrafı az ışıtan bi sokak lambasının altında oturuyorum , telefonumda hafif seste bi şarkı , sigaramın dumanı gökyüzüne doğru yol alıyor , derin bi iç çekmek az da olsa rahatlatıyor ama yetmiyor sigara bittikten sonra eve doğru yol aldım , gece olmuş şimdi hatırlarım pencerenin dibindeyim saatlerce gökyüzündeki yıldızlara bakıyorum her bi yıldızı insana benzetiyorum , aramızda neden hep bi mesafe? neden aramızdan kayanlar var? bu soruların cevapları nerede? her an bir yıldızın kaymasından korkuyorum , ya kardeşlerim kayarsa? ya ailem kayarsa? neden böyle bi korku düşüyor içime? ben iyi değilim sanırım , kendi hayal gücümden mi korkuyorum? yoksa... Eskilerde aklıma gelmeye başladı iyi insanlar varmış o zamanda ama ben pişman olmak istemedikçe pişman oluyorum , zarar veriyorum aileme? düşünemiyorum kimseyi , içim daralıyor , siyah bulutlar beni sıkıyor , sigara bitiyor , insanlar gidiyor , uyuyamıyorum , gözlerim ağrıyor , derin bi of çekişler başlıyor , yazı yazarak rahatlatabiliyorum en azından kendimi , tek kurtarıcım kalem ve kağıt , ama bunu anlamıyorlar , karşı çıkanlar var , bi insan yazarak nasıl rahatlar diye bi soru işareti (?) var insanların kafasında , bu yüzden beni de engelliyorlar , neyse onlar devam etsinler oyunlarını bozmıyalım , başaramıycaklar beni bitirmeyi . Saat 5:50 ve benim gözlerimde kızarıklık belirdi , uyuyup sabah dünyanın en mutlu insanı gibi uyancam sanki saçmalık , neyse işte hep neyse bugün de neyse diyerek ben ruhumu gökyüzüne bırakarak gidiyorum . Neyse...
'' Neyseler neyseleri getirsede neyse ''