Karanlığın içinden birisi beni tutup çekti. Güçlü kolu belimi sardı. Yumuşak eli elimdeki feneri aldı, ışığını kapattı ve yatağa attı. Sonra da yumuşak eli ağzımı kapattı. Çırpındım... Bırakmadı... Dirseğimle göğsüne vurduğumda bir-iki adım geriye gitti. Çatık kaşlarımla ona baktım, yüzü belli olmuyordu. Ay ışığı benim yüzüme aydınlarken, onun ise yüzünün alt kısmını aydınlatıyordu. Dişleri uzun ve parlaktı... gülümsüyordu.