Öncelikle herkese selam başımdan geçen bir ve fazlası olan olaylardan bahsedeceğim.
"bölüm 1"
Yıl 1997 idi: Arkadaşlar ile koca (Büyük) orman diye bilinen bir yere yürüyüş-e gitmiştik, Ormanın derinliğine ilerledikçe yürümekte olduğumuz patika ağır ağır daralmaya ve bir başka patikaya doğru yöneldiğimizi fark etmeye başlamıştık, Vakit çoktan öğleyi geçmişti, ikindi vaktine yaklaşmıştı. Bu arada ağaçlar oldukça büyükçe ve sık ağaç lık alana gelmişti, Önümüzde oldukca sık duran ağaçlardan ne gerimizi nede önümüzü göremez olmuştuk, ve ormana nereden geldiği beli olmayan yoğun bir sis tabakası bastırmıştı. gideceğimiz yeri ve ilerleye bileceğimizi göre bilmek için o tarafta bulunan en yüksek ola bileceğini düşündüğümüz ağaca tırmanmaya baslamıştım bile , tirmanasiya gün batmaya yakın durmuş, zirvesinden sağa sola bakkınıken ne olduğunu anlayamadığım tiz bir ses ile bir his arkama bakmamı söylemişti ve başımı çevirdiğimde kalın sis tabakasını delercesine bir parlaklık gözüme ilişti. Ne olduğunu anlamak için iyice gözlerimi uzaktan gelen ışığa doğru odaklamaya çabalariken ışığın çevresinde oldukça büyük bir gölge fark etim. Gün batmak üzere gelmişti az buçuk yerde taşlar la döşeli bir patika görünüyordu. Ve o ışığın geldiği istikamete devam ediyordu ve ansızın aşağıdan bir bağırma ve çığlığa benzeyen sesler sarıp sarmalıyordu.
Ne olduğunu bilemeden birden kendimi o büyük ışık hüzmesinin yanında bir taşın üzerine düştüğü noktada kendimi bulu verdim. Arkadaşlarda ne olduğunu algılama çabasında idi. Yine aynı his ve ses yukarıya bakmammı söylüyor ve ısrarcı bir ses ile devam ederken bir anlık yukarıya baktığımda ise yukarıda eski Türk tamgalarına bezeyen
semboller, bir hilal şeklinde çizilmiş, kapı benzeri bir geçide geçen farklı semboler ile yol gösterircesin