Her insan Beyaz doğar, hayat onu Siyaha boyar!
Babam anlatmıştı küçükken, her insanın ruhunun bir bir rengi olurmuş, ve hayatında ki olaylarla bu renk değişirmiş. Ölüm veya ona denk derecede bir olay ile de siyaha dönüşürmüş. Zaten siyahtan gelen insan tekrardan siyaha dönermiş. Fakat ben buna inanmıyorum , bir rengin vardır bir şey seni temsil eder. Mesela ben beyazım, ama masumluktan değil , görünmeyişimden . En güzel resimlerde bile belli olmayan beyazım hemde. Ve beyaz kalacağım.
Hayat beni yanılttı, kader gerçekten değiştiriyormuş, hiç olmak istemediğim bir renk oldum. O gecenin karasında nefretin kan kırmızına dönüştüm. İntikam ve nefret verdi benim rengimi.
Mavi, sevdiğim adamın gözlerinni , sonsuz özgür denizlerin, rengi maviyim ben artık. En huzurlu, en mutlu rengim ben. Sonunda rengimi buldum.
Ve büyü bozulur, tanrıça'nın hatasını ödedim. Bu renk yolculuğunda tecavüze uğradım, aşık oldum, aşkımdan oldum. Anne oldum, , şimdi ise siyahın tutsaklığına hapsoldum, Artık en koyu en umutsuz renk benim. Öz rengime kavuştum, ama kendimden oldum.
Rengini ararken , Kendini kaybeden bir kızın öyküsü...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."