Her an beni uçurup, uzak ülkelere götürecekmiscesine esen bir rüzgârla, yoluma devam etmeye çalışıyorum. Kollarimda dosyalarım, omzumda çantam, işten eve gitme telaşına kapılmış onca insan arasından topuklu ayakkabılarımla nasıl bir savaş verdiğimi düşünemezsiniz. Karşıma çıkan bu uzun kuyrukta neyin nesi. Uzaktan kulağı tırmalasa da yaklaştıkça güzelleşen müziğe doğru uzayan bu kuyruktan bahsediyorum evet. Herkes bana sıraya geçmemi söylüyor ama ben zaten oradan geçen biriyim ve bu kuyruğa katılmaya da hiç niyetim yok. Yaklaşalım bakalım bu devasa kuyruğun sonu nereye uzanıyor. ?? Nasıl yani ne!! Bu da ne böyle. Elinde akordeon ile bir maymun. Bu kadar insan bunun için mi bekliyor burada. Biraz izleyelim o halde bu insanların islerini güçlerini bırakıp sıra olmalarının geçerli bi sebebi olmalı. Herkes pür dikkat onu izliyor ama o halinden gayet memnun ve bu kalabalık onun umrunda bile değil.