9. sınıftayken masonlukla ilgili bir çok kitap okumuştum videolar izlemiştim. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen halen araştırma içindeyim. Bir şeyleri araştırmak ve onlarla ilgili bir şeyler bilmek istiyorum. Kitap yazmak benim hayalimdi yazmaya başlamadan önce hep şu düşüncedeydim öyle bir kitap olacak ki insanı hem heycanlandıracak hemde meraklandıracak. Bunun için 2 yıl boyunca bu kitabım üzerinde durdum. Masonlara üye olan bir ailenin kendilerine ve çevresindekilere yaşattıkları olayları ele aldım. Farklı bir yapıt olacağını düşünüyorum.Kitabımda bazı ana karakterler bulunmaktadır. İlk olarak Aras zengin bir iş adamının tek oğludur. Hayatı boyunca ne istediyse elde edebilmiş birisidir. Fakat bazı şeyleri para ile elde edemez. AŞK ve ÖLÜM bu ikisini degiştirmek muhtemel bile degildir. Aşk insanı yüceltir. Ölüm ise soldurur. Nasıl bir çiçeğe belli bir süre su verilmeyince solup yaprakları dökülüyorsa. Ölüm de insanı her zerresinde döker. Aras'ında İdil'i yoktur artık solmuştur. Akıllarda hep şu soru vardır. "İdil bir kaza sonucumu öldü yoksa öldürüldü mü?" Peki ya bu soruyu kim akıllardan silecek? İşte her şey burda başlıyor. Türkiye'nin sayılı dedektiflerinden olan Eşref Akın Soysal bu davada çok konuşulacak. Peki ya neden Eşref bey Eşref beyin çok eskilere dayanan geçmişi bulunmaktadır. Masonlarla ilgili neredeyse herşeyi bilmektedir. Hangi çağda başladığını kimlerin üye olduğunu bu kuruluştan çıkanların nasıl bir sonla karşılaşacağını bilmektedir . Herşeyi araştırmış ve incelemiştir. Yaşantısına dair izler onun bu yolda sürdürülebilir bir hayat yaşamasına sebep olmuştur.Bu davada da ilk akla gelen kişi elbettede Eşref bey olacaktır...