Uzun zaman sonra ilk defa döküyorum dilimdekileri kağıda. Uzun zaman diye adlandırdığım dilimde, yazmayı cok istediğim bir kitaptan, kalemimden,kağıdımdan vazgeçtim. Bir gidiş uğruna her gelişten vazgeçtim. Ben hatalı yada hatasız sevdiğim her şeyi kaybettim. Hayatım boyunca hiç bir şeyi kaybetmeyeceğime inandım ve gururum uğruna kaybettim kelimesini kullanmadım. Neymiş efendim, ben kaybetmem, vazgeçermişim. Hiç de öyle olmadı bir güzel kaybetmişim, nasıl anlatılır bilmiyorum. Ve her defasında yaptığım hic bir şeyden pişman değilim dedim. Şimdi soracak olursanız yine değilim. Ben değiştiremeyeceğim hic bir şey için pişman olmam. 17 yaşımı anlattığım ve kitap haline getirmediğim bütün samimi duygularımı kıskandım sizden. Ben hayatım boyunca en sevdiğim şeyleri hep kıskandım. Şuan bunu burada paylaştıysam ve siz okuyorsanız bu insanın değişebileceğinin kanıtı. Değiştim arkadaşlar. Değiştiremediğim tek şey kaybetmek oldu. Hiç nazar değmeksizin kaybediyorum hala. İşin en güzel tarafı da duygusuzum arkadaşlar. Dünler de , bugünler de, yarınlar da, kaybettiğim ve kaybedeceğim hiç bir şey benim canımı zerre kadar yakmıyor. Demek istediğim, hayatımda kimsenin çok büyük bir yeri yok artık, olanlarda istediği zaman gidebilir. Söyledim ya, nazar değmez benim kaybetmelerime.Bu arada unutmadan, 17 yaşım adına yazıp sizinle paylaşmaktan kıskandıklarım var ya hani? Ben onları da kaybettim. Ben bir sevda, binlerce insan ve 17 yaşımı kaybettim. Hani diyorlar ya kaybedecek daha neyim var diye? Var arkadaşlar. Kaybedecekleriniz hiç bitmeyecek. Çünkü biterse,kazanacak bir şeyinizde kalmaz. Bıkmadan, usanmadan kaybedin. Yeter ki vazgeçmeyin. Eğer vazgeçerseniz, her vazgeçmişliğiniz bir pişmanlık olarak geri döner. İyisi mi siz ,bıkmadan usanmadan kaybedin.All Rights Reserved
1 part