'Sana her şeyi verebilirim.. Canımı, toprağımı ve onurumu.. Lakin özgürlüğüm ebediyen benim olacak.' 'Tanrı, bizlerin işleyeceği her günahı bilirdi. Ve cezalarını hayatımıza serpiştirirdi biz işledikçe... Lakin benim günahlarımın bedelini daha ben işlemeden ödetmişti bana. Zira bana seni vermişti. Asla dokunmamam, sevmemem gereken seni, tam gözümün önüne koymuştu.' Tarihin tozlu, kirli ve erkek egomanyasına köle sayfalarını söküp atacak olan bir kadın.. Tarihin ilk kadın şövalyesi... İgnis Winter. Hayatının her satırını altın harflerle değilde, kan ve gözyaşı ile işleyen kadın.. Tek yemini Efendisi olan İmparatora hizmet etmekti. Bu uğurda öldürmüş, kanamış ve bir Azizi dahi delirtecek kadar ağır savaşlara göğüs germişti. Artık otuz yaşında olan kadın, 8 yıl boyu bu yemini asla bozmamıştı. Bir imparator.. Tahtı kanla kazanmış, her meydan okumayı kazanmış, her duasında küfür serpilmiş bir adam.. I. Ian Belilal Yıllarca sevmemesi gereken bir kadını seven bu adam son meydan okumasını yapıyordu şimdi.. Bütün gece şövalyeler ile içen Ignis, her zaman ki gibi içtiği şarapla sarhoş olarak uyandığında yanında bulduğu İmparator Ian yüzünden tüm hayatının tepe taklak olacağını bilemezdi.. Tıpkı bu tek gecelik ilişkinin tohumunun yeşereceğini bilmediği gibi.. Lâkin pes etmek kitabında yoktu Ignisin.. Özgürlüğe aşık bir kadını kendine aşık etmeye çalışan İmparator bu savaşı kazanacak mıydı? Ignis, düştüğü örümcek ağından kaçmayı başarabilecek miydi?