Sarı saçlarını geriye savurup hıçkırarak ağlamaya devam etti gözleri kan çanağına dönmüştü uzattığım peçeteyi elinin tersiyle iterek sinirle bana baktı ve sustu her zaman bu parkta yaptığı rütin şeyi yapmaya devam etti bir gün elindeki bir kağıdı bana uzattı kağıdı açtığımda içinde "dilsizim bu yüzden sana teşekkur edemedim peçete ićin" yazıyordu gözüm istemsizce seğirdi ve ona doğru baktım o da kaşlarını çatmış bana bakarken peçetenin üzerine yazdığım şeyi ona verdim elimden kağıdı aldı ve gülümsedi utanarak kalktı ve gitti şimdi o peçete parçasında ne yazdıģını mı merak ediyorsunuz söylüyim orda bizim aşkımız yazıyor bizi buluşturan bir peçete parçasıydı onun dilsiz olması umrumda değildi o kağıttada ona "dilsiz olman umrumda değil sırma saçlım ben o küçük sarı saçlarına geriye savuran sümüklü kıza aşığım ve vazgeçmeye niyetim yok "yazıyodu. Onu böyle ufak bir cümle gülümsettiyse ben onu mutlu edip gülümsetecek kadar çok sevecektim.sağlık problemi umrumda değildi .