Kelepçesini açtım öfkemin. Hayal kırıklıklarımın canımı yaktığı dönemleri çoktan atlattım. Hayal kırıklıklarıma saç kırıklarımmış gibi davrandığımdan beri daha güçlüyüm. Hissiz biri olmayı ben istemedim. Onlar karşılarında böyle biri görmeyi tercih ettiler ve görecekler. Beni canavara dönüştüren onlar oldu. Bunu kendileri istedi. İyi biri değilim. Hiçbir zaman da olmadım. Çünkü kimse karşısında iyi biri olmasını dileyecek kadar iyi değil.
Katil olmak için sadece birini öldürmek gerekmez. Birinin yaşama sevincini elinden almak da bir cinayettir mesela. Birinin ruhuna işkence yapmak da cinayettir. Ve inanın birini öldürmek, ruhuna acı çektirmekten daha iyidir.
Ben bir katilim. Tek bir farkla. Ben insanların ruhuna işkence eden bir katil değilim. Ya da bir insanı öldüren bir katil değilim. Her insanın katili vardır. Hislerini öldüren, acı çektiren elbet biri vardır. Bu kimin annesi, kiminin babası, kiminin sevgilisi...
Benim mi? Benim katilim BENİM!
NOT: Her hikayede saf, temiz, iyi kalpli kız seven ve onun tarafını tutan sevgili okurlar. Üzgünüm, istediğiniz üç özelliğe de sahip değilim.
Huzurla yaşadığın evinde yalnız mısın gerçekten?
Hiç tanımadığın ve sokakta gördüğünde yüzünü çevirdiğin biri ile paylaşmak ister misin?
Peki ya onu sevmeye ne dersin?
Bu, evsizlerin değil, bunu sanata dönüştüren köstebeklerin hikayesi...
❥
h.k. gümüş