Kelepçesini açtım öfkemin. Hayal kırıklıklarımın canımı yaktığı dönemleri çoktan atlattım. Hayal kırıklıklarıma saç kırıklarımmış gibi davrandığımdan beri daha güçlüyüm. Hissiz biri olmayı ben istemedim. Onlar karşılarında böyle biri görmeyi tercih ettiler ve görecekler. Beni canavara dönüştüren onlar oldu. Bunu kendileri istedi. İyi biri değilim. Hiçbir zaman da olmadım. Çünkü kimse karşısında iyi biri olmasını dileyecek kadar iyi değil.
Katil olmak için sadece birini öldürmek gerekmez. Birinin yaşama sevincini elinden almak da bir cinayettir mesela. Birinin ruhuna işkence yapmak da cinayettir. Ve inanın birini öldürmek, ruhuna acı çektirmekten daha iyidir.
Ben bir katilim. Tek bir farkla. Ben insanların ruhuna işkence eden bir katil değilim. Ya da bir insanı öldüren bir katil değilim. Her insanın katili vardır. Hislerini öldüren, acı çektiren elbet biri vardır. Bu kimin annesi, kiminin babası, kiminin sevgilisi...
Benim mi? Benim katilim BENİM!
NOT: Her hikayede saf, temiz, iyi kalpli kız seven ve onun tarafını tutan sevgili okurlar. Üzgünüm, istediğiniz üç özelliğe de sahip değilim.
Siyah Güz Semti denilen ruhsuz insanlarla dolu bir yerleşim yerine annesi ile taşınmak durumunda kalan yetenekli dansçı Destina durumdan hiç memnun değildir. Üstelik devasa evleri eski, bakımsızdır ve tuhaf birkaç komşunun bulunduğu, orman yakınlarında ıssız bir kesimdedir. Sağlarında kalan evin penceresinde kimi zaman kendisini izlerken yakaladığı insan silueti ise gün geçtikçe Destina'nın daha çok dikkatini çeker.
Ve bu yabancı adamla tanışması gecikmez.
Rahatsız edici olaylar başına gelirken ve huzursuz geceleri gitgide zorlaşırken Destina, en az kendisi kadar soğuk olmasına rağmen vücut sıcaklığını artırmayı başaran bu çekici komşuya güvenip güvenmemekte kararsızdır. Çünkü ortada, başına kötü şeyler gelen genç kadın haberleri dolaşmaktadır. Kaldıkları evin içinde sesler duyuluyor, ormanda gölgeler beliriyordur... Ve o evde olmalarına feci takmış, kimliği bilinmeyen biri onları tehdit ediyordur.