Bu kitap yayınlanmış bir eser olduğundan dolayı, tamamını değil, ancak ilk iki bölümünü burada paylaşabiliyoruz. Kitabın devamını, herhangi bir kitapçıdan temin ederek okuyabilirsiniz.
Kitabın Arka Kapak Yazısı:
Bir baba düşünün: kızı İstanbul'a gelin gidecek ve şehir dışına çıkma korkusu olduğu için kızının düğününde onu yalnız bırakmak zorunda kalıyor. 30 kilometre uzaklıkta bulunan babasının mezarına yıllardır ziyarete gidemiyor. Eve geldiğinde asansöre binmek yerine 6 katı merdivenle çıkıyor. Hacca gitmek istiyor ama uçağa binemediği için gidemiyor.
Sonra yolları Mustafa Çay ile kesişiyor ve birkaç dakikalık bir çalışmadan sonra asansöre biniyor, şehir dışına çıkıyor, uçağa biniyor, kızının düğününde onun kuşağını bağlıyor ve günün birinde, "Şu an Kâbe'deyim ve size dua ediyorum" diyor. Bulunduğu şehrin dışına çıkamazken, şimdilerde okyanusun ötesine, Amerika'ya doğru yola koyuluyor!
Bir anne düşünün, yıllar önce kaybettiği evladının acısıyla geceler boyu kıvranıyor.
Bir delikanlı düşünün, sırf heyecanından dolayı, karşısına çıkan muhteşem bir iş fırsatını kaçırmak üzere.
Bir öğrenci düşünün, yıllar boyu verdiği emek, sınav kaygısı yüzünden çöpe gidecek...
...ve binlerce farklı örnek düşünün. Birbirine benzer ve nerdeyse hepsinde de aynı mutlu son...
İşte bu kitap, bütün bu hikâyelerin ve henüz yazılmamış diğer mucize hikâyelerinin ilhamıyla ortaya çıktı.
Sizin mucizenizin hikâyesi, o ilk satırları okumaya başladığınız an yazılacak.
Siz bilincinize söyleyeceksiniz ve bilinçaltınız anlayacak!
Semih, askeriyeye geldiği ilk günden bazı şeyleri batırıp komutanına içinden demesi gereken sözleri dışından söylemişti.
[Gerçekle alakası yoktur eğlence amaçlı yazılmıştır.]