Yağan yağmur damlaları adamın siyah şapkasının üstüne düşüyordu. Yıkılmaz bir duvarı vardı adamın. Kimsenin yıkamayacağı bir duvarı. Göğsüne çarpan kafa ile kendine geldi. "Özür dilerim." Ona doğru bakan ela gözler bir masumluğun simgesi gibiydi. Adam sadece baktı kıza hiç cevap vermeden öylece. Koşarak adamın yanından uzaklaştı kız adamın ona ne kadar duygulu baktığını bilmeden. İşte duvarlarını yıkacak tek kıza böyle duygulu baktı. Onun yağmurda yalpalayarak koşuşunu seyretti adam. O kız onun tek zayıf noktasıydı. Onun biricik ela gözüydü. Kalbinin anahtarının sahibi... Kızın ise tek derdi okumaktı. Aşkla işi olmazdı, kimseyle konuşmazdı. Yaptığı tek şey parkta oturup küçük çocukları seyretmekti. Bir kere yıkılmıştı bir daha yıkılamazdı, onun hayalleri vardı...