"Yapma doğu! Lütfen yapma!" yalvarışlarımı duymuyordu, çünkü o benim doğum gibi davranmıyordu. Sanki bedenini birisi ele geçirmiş gibi hareket ediyordu. Keskin bakışları yüzümde gezinince alayla sırıttı. Bir anda silinen gülüşüyle acı çeker gibi bakmaya başlamıştı. Elindeki silahı yere bırakıp gözlerini gözlerime dikti. Gözleri parlıyordu. O dipsiz mavilikleri göz yaşları ile dolmuştu. Yanağımdan aşağı yuvarlanan yaşı umursamadan ona bir adım attım. "Lütfen..." fısıltım büyük deponun duvarlarına çarpıp yankı yaparken yalvarır gibi ona bakıyordum. "Affet güzelim." acı ses tonunu duyunca çığlık atıp ona doğru koştum. Depoyu saran uğursuz ard arda patlama sesiyle, çığlığım içimde patlamış; ayaklarım yerinde kas katı kesilmişti. Olduğum yere bilinçsizce dizlerimin üstüne düştüm. Yaşlar görüşümü bulanıklaştırmıştı. Doğuya baktığım da hâlâ o acı tebessümü dudaklarında; dizlerinin üstüne düşmüştü. Sol gözünden bir yaş düşünce hıçkırığım depoda yankılanmıştı. "Affet...sevgilim."
35 parts