Sessizlik ve Yalnızlık... Çoğu insanın canını sıkarken bana iyi gelen şeydi sessizlik. Kendisiyle yüzleşmekten korkan insanlar sevmezdi ama bana iyi gelen şeydi yalnızlık. Ben yalnız büyümüştüm örnek alacağım öğüt alabileceğim kimse olmamıştı. Kendi kendimi eğitmiştim ben. Henüz 17 yaşında olan kız kimseye muhtaç olmamıştı. Annem ben henüz yaşımı doldurmamışken ölmüş babam da soluğu başka bir kadında almıştı. Aşkından gözü kör olan babam her şeyi es geçmiş ve en sonunda bir kızı olduğunu unutmuştu. Birde üvey abi vakası vardı. Benim aksime hayırlı evlat olan. Kimse bilmiyordu daha süt kokan çocuğun günlerce soğuk bir odada uyutulduğunu kimse bilmiyordu karnının tok olup olmadığını kimse bilmiyordu 4 yaşında ilk tokadını yediğini. Gün oldu babamda henüz 4 yaşındayken beni bırakıp annemin yanına gitmişti. Ben son dört ayımı sayıyorum. Üvey annem ile abim kendi mirasları haricinde benim mirasım için de beni kovmamış zamanı geldiğinde tekmeyi basmak için bekliyorlardı. Onlardan önce davranacak 18 olup bu cadının kalesinden kaçıp kendime bambaşka bir yerde yepyeni bir dünya kuracaktım. Belki hayatıma biri girecek ve beni somutlaştırarak bunca şeyden beni uzaklaştıracaktı. Belkide kendimi bir eve hapis edip ölmeyi bekleyecektim...