GELİNCİĞİN İNTİKAMI Kadına; sistematik şiddet, taciz, tecavüz ve ölüm. Tecavüze uğramış bir kadının onur mücadelesi. Başka bir kadının hayatta kalma mücadelesi. Sen hangi kadınsın? Tecavüz ettiği kadınla evlenmek isteyen büyük şehir belediye başkanı. Savaşta kız çocuğunu tecavüzden koruyan bir gazeteci. Sen hangi erkeksin? ..... "Size, şiddet uygulayan bir erkeği sevebilir misiniz? Ağzını her açtığında sizi azarlayan birini dinlemek ister misiniz? Eğer şiddet uygulayan kişi kocanızsa, onu yatakta arzulayabilir misiniz? Ne çok şey istiyorlar senden KADIN! Kalbini lime lime edip, o kalple sevmeni bekliyorlar." "Savaşta kadın olmak, dünyayı kanatlarına yüklenen küçük bir kelebek olmaktı. Hem anne hem de baba olmaktı. Açlıktan ağlayan çocuklarını avutmaktı. İşkenceye, tacize, tecavüze her türlü ahlaksızlığa maruz kalmaktı. " "Zor Karar. Düşünün! Hem kadın hem de annesiniz savaşta. On yaşındaki kızınız, tecavüze ve işkenceye maruz kalmasın, üzerine benzin dökülüp diri diri yakılmasın diye, kendi öz kızınızı öldürebilir misiniz? Onun boğazını kesebilir misiniz?" "Ülkemin zavallı kadınları! Tecavüzcüleriyle evlenmek zorundalar değil mi? Ahlaksızlığınızı meşrulaştırmak için mi? Zihniyetinize tüküreyim sizin. Ben o kadınlardan olmayacağım. ...." "Çelik kılıçlarla, ipek kalkanların savaşıydı, kadının erkek karşısında kendini savunması. Kadın kimdi? Anne değil miydi? Kardeş ya da eş, en değerli insan, hayat arkadaşı. Nasıl kıyılıyordu o narin bedenlere? Ne de kolay incitiliyordu o zarif yürekler? Her akşam, eşine hazırladığı sofrayla gurur duyan kadına, nasıl el kalkıyordu? Hürmetin karşılığı, dayak mıydı? Delice seven bir kadın, nasıl ihanete uğruyordu? Sadakatin karşılığı, ihanet miydi? Küçücük bir kız çocuğu, nasıl oluyor da kem gözlerAll Rights Reserved
1 part