AŞK İZİ
  • Membaca 324,608
  • Suara 12,243
  • Bagian 65
  • Membaca 324,608
  • Suara 12,243
  • Bagian 65
Lengkap, Awal publikasi Jun 14, 2016
'Yarım ay' 
'Nolmuş yani' yanımda ki bu umursamaz adamı aldırmadan gözlerimi tekrar gökyüzüne çevirdiğimde gülümsedim. Sonunda kendimi tanımlıycak bişey bulmuştum. Gözlerimi tekrar yanımda duran adama çevirdiğimde  bana baktığını görmüştüm. O aşık olduğum yüzünde umursamaz, sinirli ve sert yapısının dışında bir duygu daha vardı. Merak. 
'Yarısı karanlık, yarısı aydınlık. Ben gibi.' oda başını gökyüzüne çevirip aya baktığında yüzünde hafif bir tebessüm oluşmuştu. 
'Benim tek aydınlığım' başımı iki yana sallayıp 
'Hayır' dediğimde başımı tekrar gökyüzüne çevirdim. 
'Sen benim yarı aydınlık tarafımda yetinemeyecek kadar bencilsin.' kaşlarını çatmış bana bakan yüzüne bakmasamda hissede biliyordum. 
'Sen benim aydınlık tarafımda
 yetinmeyip. Karanlık tarafımıda aydınlatıyorsun. Ama bunu yaparken canımı yaktığının farkında değilsin'


16.07.2016

@Lale_Yaren kapak için teşekkür ederim.
Seluruh Hak Cipta Dilindungi Undang-Undang
Daftar isi
Daftar untuk menambahkan AŞK İZİ ke perpustakaan Anda dan menerima pembaruan
atau
#95aden
Panduan Muatan
anda mungkin juga menyukai
anda mungkin juga menyukai
Slide 1 of 10
Vasiyet (Askıya Alındı) cover
DOĞU cover
BERDEL (+18) cover
Kalbimdeki  Yara cover
LAÇİN |tamamlandı cover
DEĞİŞEN HAYATIM cover
YUVA cover
İKİDE AŞK cover
Takıntı cover
ZIT KUTUPLAR cover

Vasiyet (Askıya Alındı)

24 Bagian Sedang dalam proses

"Gidiyorsun demek." Başımı salladım. "Öyle, ha bir hafta daha kalmışım, ha iki gün kalmışım. Ne fark edecekti ki zaten? Sonunda bir gidiş mutlaka olacaktı." Sigaradan çektiği zehirli dumanı dışarı doğru üfledi. "Aklında gitmek olanı, kimse durduramaz zaten." "Gitmesi gerekiyorsa. Olduğu yere ait değilse." "Belki de şimdi burada, olduğu yere ait olduğunu bilmiyordur henüz." derken gözleriyle dikkatle bana bakıyordu. ••• Asiye, her şeyini bir kenara bırakıp, babasının vasiyeti üzerine hiç görmediği o köye, hiç tanımadığı o kalabalık ailesinin yanına gidecekti. Yusuf, eşini ve bebeğini depremde kaybetmiş, her şeyi arkasında bırakıp, sevdiği köye yerleşmiş, kendini her türlü şeyden soyutlamış bir genç adamdı. Bu iki genç birbirlerinin yaralarını sarıp, birbirlerini iyileştirebilecekler miydi?