Gecenin karanlığıyla tezatlık oluşturan yıldırım. Şiddetle bedenimi yoklayan yağmur. Nefeslerimiz birbirine karışırken ıslak bir öpücük daha bırakıyor dudaklarıma. Yalvararak bakıyor gözleri.
Çaresizdim. Ben, İzgen Ulutürk, çaresizliği en küçük damlasına kadar tadıyordum. Vahşileşmiş dünyada ürkek, yapayalnız bir halde kalmıştım. Umudun tükendiği yerde inanca tutunuyor, sımsıkı sarılıyordum.
Ölümün izini dudaklarıma kazımışken daha da yaklaştım Azrail'e. Al beni Azrail, götür uzaklara.
*Her pazar yeni bölüm yayımlıyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar!
*Kurgu bana ait olmakla birlikte tüm hakları saklıdır. #EmekHırsızlığınaHayır
Yıllar önce başlayan bir ayrılık hikayesi.
Daha doğduğu gün ölüm emri verilen bir kız.
Sırlarla dolu bir hayat.
Nefret duyulan bir beden ve sevgiye muhtaç bir kalp.
Yıllardır dedeleri tarafından kadınlara karşı bir nefretle büyüyen dört abi ve bir kardeş .
Kız çocuklarını bir utanç kaynağı olarak gören bir baba.
Yıllardır öldüğünü bildiği kızı için içi yanan bir anne.
Ve ailenin değerini bilen masum bir kız.
Peki sizce bu sekiz kişi onca engele rağmen aile ola bilecek mi?
"Aşiretmiş " sırf kız çocuğu olarak doğduğu için bilinmeyen biri tarafından ölüm emri verilen lakin ağasının emrine rağmen bir masuma kıyamayan bir kahya ile başlayan bir gerçek ailem kurgusudur.