Umudumun Umutsuzluğu
  • LECTURAS 118
  • Votos 12
  • Partes 4
  • LECTURAS 118
  • Votos 12
  • Partes 4
Continúa, Has publicado jun 15, 2016
Yağmurda yürürken ağlayarak avunmayı bilir misin? Gözlerinden dökülen yaşları siler her su damlası. Serindir nefesi ,dokunuşu... Ağladığını  akan gözyaşının kirpiklerine ve yanaklarına bıraktığı ılık sıcaklıktan anlarsın. Ne kadar damla düştüğünün önemi kalmaz o saniyelerde. Göz kapaklarını kapayıp açtığında değenir incilerinin yakarışları. Bir an ağladığın için kendine kızar ve artık kızdıkların için ağlamaya devam edersin. Bir kenara oturmak geçer içinden. Saatlerce hıçkırıklara boğulabilmek için. Buna ihtiyacın olduğu için. Kimse geçmesin o sokaktan, o yoldan ! Tek bir adım atan olmasın. Tek bir konuşan , ne oldu diye soran , arayan... Kimse olmasın. Bacaklarını kollarına sararak alnını dizine yaslayabileceğin bir köşe bulabilmek... Aslında tek istediğin unutulmaktır. Senin unutamadıklarına inat unutulmak...!
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir Umudumun Umutsuzluğu a tu biblioteca y recibir actualizaciones
O
#678nefes
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
Feminen güzeli BxB cover
Takıntı cover
(+18)Seks Hikayeleri cover
Bir Oyun Meselesi cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
sex hikayesi cover
Acımasız Mafya 18+ cover
BERDEL (+18) cover
Babacık'ın Minik'i cover

Lafügüzaf

26 Partes Continúa

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.