Ben çok talihsiz bir çocuktum. Beni kimse sevmiyordu. Ailem bile. Canımdan çok sevdiğim ailem bile. Kardeşlerim yatıyordu. Bense hem ev işi yapıyor hemde evi geçindiriyordum. Annem babam sağdı. Sorunları da yoktu. Öğretmenim de sevmezdi beni. Başkan seçimlerine giremezdim ve oy kullanamazdım. Öğretmenime hep sordum bunun sebebini. Öğretmenim"Hemen otur yerine,bir daha böyle bir şey duymayacağım!"derdi. Arkadaşlarım da sevmezdi beni. Oyunlara katmazlardı. Ben hep susardım. Konuşmazdım. Benimle hep alay edilirdi. İyice büyüdüm. Hâlâ sevilmiyordum. Artık bıkmıştım. Evi terkedecektim. Ertesi gün yanıma mont,bot ve şemsiyemi alarak çıktım. Hemen yurt dışı trenine bindim. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Nerede kalacaktım? En ufak bir fikrim yoktu. Geçmişe bakmayacaktım. Trenden iner inmez bir kız gördüm. Kız dediğime bakmayın benim gibi yetişkin bir kızdı. Yükü çok olduğu için yardım etmeye karar verdim. Benim elimde sadece şemsiyem vardı. Hemen ona yaklaşıp: