Kader ne kadar garip değil mi? Hayat da hiç kimse hak ettiğini alamaz oldu, zaten başından beri öyleydi ama ben saftım. Göremedim gerçek hayatı. Aslında her şey doğduğumdan itibaren başlamış değil, asıl hayat acınızın doğduğu yerden başlar ve bu sadece bir başlangıç...
Ben Azra Doruk, hayatta hep iyi davranmasına rağmen her şeye boyun eğen kız, Ilgaz Aktaş'ı çok seven ve onun fark etmediği kız, başkalarını mutlu edebilmek için kendi mutsuzluğunu seçen kız, kardeşinin giderken bıraktığı acının küllerinden doğan kız, hayatta şansı hiç bulamayan kız...
İŞTE BU BENİM...
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi.
İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o çıkartır.
**
Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu.
Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
☯
"Susma. Çünkü dudağının üstündeki o çukur derinleştiğinde istesen de konuşamayacaksın."