"Düşlerim dahi acı kokuyordu."
Not: Mektup, empati kurmayı sağlamamız amacıyla da yazılmıştır. Babası hala hayatta olanlar, bunun aslında nasıl bir hazine olduğunun farkına varabilmeli. Bu mektubu yazdım, çünkü okuyan herkes en azından bu gece, babasına iyi geceler dilerken onun hayatındaki önemi düşünsün.
Dağ gibi adamlar, sizlerin en ufak bir acısında nasıl da küçülür. Yaşadıkça öğreneceksiniz. O yenilmez görünen kahramanların, sizin için nasıl ufalabileceğini yaşadıkça göreceksiniz.
En azından, yılın bir gününde de dahi olsa, babalarınızdan "seni seviyorum" cümlesini esirgemeyin. Şartlar ne olursa olsun, sevgi "bazen" her şeyi değiştirebilir.
Allah bütün babalara, babalarımıza uzun ömürler versin, yitirilen tüm babaların da mekanını cennet eylesin.
Ares, sert ve soğuk bir gençtir. Elzem ise dilsiz ve içe dönük bir çocuktur. Sınıfa yeni katıldığında, Ares ona mesafeli yaklaşır, ancak Elzem'in naif ve sabırlı tavırları zamanla Ares'in kalbini yumuşatır. İki zıt karakter arasındaki bu ilişki, birbirlerini anlamaya ve içsel yaralarını iyileştirmeye yönelir. Ares, Elzem'in sessizliğinde kendi duygusal boşluklarıyla yüzleşirken, Elzem de Ares'in içindeki acıyı fark eder ve bir bağ kurarlar.