İnsan kendine hep bir dost arar. İyi gününde, kötü gününde hep yanında olacak, dinleyecek birini. Sarılamasa, omzunda ağlayamasa da varlığını tüm kalbiyle hissettiği insanı. Bazen yanında olan dostum dediğin kişiye belki de çok uzaksındır. Çevrende bulunan dostum sıfatındaki insana güvenirim dersin lakin asla tam güvenemezsin, bu başına gelen bazı olayları anlatmamandan daha doğrusu anlatamamandan bellidir mesela. Bizimkisi farklıydı oysaki. Aramızda onlarca belkide yüzlerce kilometre olmasına rağmen o anki sevincimizi, üzüntümüzü çabucak anlatmak istediğimiz değerli insanlardı dost dediklerimiz. Atalarımızın deyişiyle "dost kara günde belli olur." değil mi? Öyleydi. Nasıl mı? Farklı şehirlerde yaşamamıza rağmen TIPKI BİZİMKİSİ GİBİ...