Dört yakın arkadaş...
Biri deli. Hayatının aşkını arıyor ama burnunun dibinde olduğunu bilmiyor henüz.
Biri sapık. Tabii kendi çapında ve şakasına yaptığını bilmelerine rağmen bir kere yapınca dillerinden düşemedi. O da devam etti eğlencesine.
Biri odun. Doğuştan gelen bir özellik olduğu için bir şey diyemiyorlar arkadaşları.
Ve biri de çok utangaç. Öyle ki el ele tutuşan iki sevgili görse esmer tenine rağmen hemen kızarır.
Kendileri gibi garip olan bir arkadaşlıkları var. Okul çevrelerinden tut her şeyleriyle garipler bunlar. Sizde merak ediyorsanız buyrun, bekleriz.
~¤~¤~
"Acaba hayatımın aşkı kim olacak?"dedi Alara melul melul.
"Ben olabilirim," derken sırıtıyordu Özge.
"Hepiniz salaksınız," dedi Alev her zaman ki odunluğuyla.
"Ama utanıyorum, yapmayın ya!" derken yine gözlerini kapatmış ellerini de üzerine siper etmişti Arzu. Üç kızda Arzu'nun bu tutumuna göz devirirken yan taraftan gelen ayak sesleriyle dördüde kafalarını çevirip baktılar. Evet, DSSD geliyordu.
Hayata dair hatırladığım ilk andaydım.
Yine aynı evin bahçesinde eli yüzü toprak içinde kalmış ben ve karşımda onun ne kadar zaman geçerse geçsin çözemeyeceğim bakışları.
"Dönmüşsün."
İki yıl sonra karşımda onu böyle görmek her şey tamamlandı hissi vermişti.
Ya da her şey asıl şimdi yarımdı ve yeni başlıyordu.
"Döndüm."