Evet herkes farklıdır, herşey farklıdır, kelimeler, noktalar, cümleler, sevgiler, hüzünler...Ve dostluklar farklıdır. Dolunay ise bunları arayan 15 yaşındaki bir kız. Ama hayat ona gümüş bir tepsinin üzerinde sedef kaplamalı tabakların içerisinde güzellikleri sunmuyor, sunmayacak. Yıldızların ona verdiği umut ışığıyla belki de farklılığı bulacak bu genç kız. O farklılık ise beklenmedik bir taş gibi yolun ortasında " Hey, buradayım !" diye bağıracak ona. Dostluk...Evet gerçek farklılık ve tek olan şey. Benzerine rastlanmamış samimiyet ve tabii farklılık. Bunlar Dolunay'ın mağarasındaki arsız küçük mum ışıkları. Dolunay beyaz bir uçan balon gibi savrulurken, özgürleşirken, hüzünlenirken ve gülerken, bu hikâye başlamış olacak. Farklı başlamış olcak.
Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu?
Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi?
Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi?
Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı?
Asker & Savcı kurgusudur.
Kapak ve içerik şahsıma aittir.