DİKKAT! BU KİTAP BİR; 'KLİŞELER KOMEDİSİDİR.' Aklınıza gelen bütün klişelerin mizah malzemesi yapıldığı bir kitap düşünün! Ya da düşünmeyin, zaten doğru yerdesiniz... Kamerayı elime alıp deneme amaçlı kayıt düğmesine bastım. "Merhaba! Ben Nisa Nur Yılmaz. Bu da okulumuzda düzenlenen 'Şehrin Sesleri' adlı projesindeki ilk video belgesi kaydı." "Feyzoo! Buraya gel, Nisa bir şeyler yapıyor." Mehmet ben daha ne olduğunu anlayamadan kamerayı aldı, yüzünü çektiğinin farkında bile değildi. "Ulan, bu ne?" Mehmet kameraya müzmin bir gülüş atarken, Fatih elinden çekip almıştı, bu duruma bir son vermek adına elimi; 'geri istiyorum' manasında salladım, sahibine geri döndüğünde kameranın yönünü karşıya çevirdim. "Bunlar Fatih ve Mehmet, takımın en neşeli çifti." Kamera açısını onlardan ayırdım, köşede elektro gitarının akorduyla oynayan Alp'e sabitledim. "Alp ile tanışın takımın ağır abisidir." Yanına yaklaşıp kamerayı dibine kadar götürdüm. "Çek kamerayı dibimden!" Ekrana bir fiske vurdu, yamulttuğu ekranımı tekrar düzeltip diğer bir üyeye ilerledim. "Selam puf." Ben Arya'nın pelüş köpeğini severken elimden bir hışımla çekip aldı, göğsüne bastırdığında cevabı da gecikmemişti. "Onun adı puf değil Puffy." Kamera ile onu çektiğimi fark etmiş olacak ki kendi tarzında poz vermeye başlamıştı bile. "Arya ise takımımızın prensesi." "Her zaman öyleydim." Saçlarını savurarak kamera kadrajını terk ettiğinde bende takımın son üyesine çevirdim. "Elindeki telefonu bırakıp kameraya bakar mısın?" Kameraya bakması için omzundan dürtmeye çalışsam da silkerek elimi geri itiyordu. "Olmaz! Cem'e göndermeli story atıyorum." "Takımın son üyesi Beril, çok sevecendir." Gördüğünüz gibi hepsi ayrı telden çalan 5 takım üyesiyle işim hiç de kolay olmayacak gibi duruyor...