Var mısınız bir tevafuk serüvenine daha? Bir Allah aşkına yahut Allah için olan helâl sevdaya? Var mısınız?
Tüm tevafuk okları birbirlerinin kaderleri-alın yazıları olduklarını gösterirken,ısrarla direten;aslında birbirlerini çocukluktan beri delicesine seven,ama bunun çocukluk aşkı olduğunu kendilerine kural edinen bir adam ve kadın.
Ama...Ama onlar inatçı ise ,kader onlardan daha inatçıdır.Bunu unutarak hareket eden bu kadınla adam kaderin bu oyununu yok sayarak hayatlarına devam etmeye çalışırlar.Ama dediğim gibi,kader onlardan daha inatçıdır.Onlar tam unutmuşken kader oyununu oynayıp tekrar karşılaştırır..
Acaba kader mi inatçı,yoksa bu birbirleriyle inatçılık konusunda yarışa girmiş kadın ve adam mı?
Okuyup göreceğiz...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Sen...O'sun..."İkisinin de aynı anda söylediği bu cümle,afallamalarına sebep olmuştu.Bunca yıldır kendilerine 'çocukluk aşkı' diye teselli ettikleri,aşk dedikleri illet yine bulmuştu onları..
'Yoksa'dedi adam'Yoksa..kader mi?'
Henüz 15 yaşındayken yüreğine sevda düşmüştü, akranı olan her arkadaşı gibi sevdalanmıştı. Ummadığı anda Ömer kapılarına dayanmış ve Feride artık benim namusumdur dedi, o gün tüm dünyalar onun olmuştu
Sonra bir kasvetli rüzgara denk geldi hayatı, kaderi değişti. Kasırgaya yakalanıp uçurumdan atılmıştı.
Nazara gelmişlerdi...
Bir gece de satıldığı genel evine yıllar sonra hüküm eder oldu. Adını duyan servetlerini önüne serer olur ama onun gözü paradan başka hiç bir şeyi görmez. Ölmüştü o kız toprağın altına girmişti çoktan.
Yıllar sonra gönül yangınını görünce ne yapar peki?
1960lar 1970ler
Küçük okuyucular gelmesin!