Yıpratıldım. Tıpkı, sonbahardaki sarı yapraklar gibi.
Ben bir kekemeyim.
Sevilmemenin ne demek olduğunu anlayanı, tam on yedi yıl oldu. Küçük bir çocukken, sevilmemenin o acı tadını ağzıma aldığımdan beri bu zafiyetin pençesindeyim.
Ben kesik kelimelerin adamıyım.
Yaşamaktan hiç bir zaman zevk almadım, çok defteri kapattım. Ama öyle bir zaman geldi ki, yeni bir defter açmadım. Başkasının defterine karaladım hayatımı.
Yaş 22'i. İyi hatırlıyorum.
Büyümek denilen, şu saçma algıyı da gerçekten anlattıktan sonra, hayatıma bir kadın girdi. Önce buzdan duvarlarımı eritti, yangın mavisi gözleriyle. Sonra, o eriyen buzların, dondurucu soğuğunda beni ölüme terk etti.
Kimseye yalan söylemedim. Kimsenin arkasından konuşmadım. Sağ duyumdan kaybettim belki de, neler duydu kulaklarım.
Ben aldatıldım.
Ben oyuna geldim.
Ben saftım.
Dahası ben güzel seviyordum.
Ben, Güney. Ben, cennet ve cehennem arasındaki o ince çizginin oğluyum! Ben yılmam!
Ve Ben, bana acı çektirenlerin ciğerini sökmeden ölmemeye yemin ettim...
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı?
Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu.
Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı?
Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi?
"Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu?
"Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu.
Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı?
Bu koskoca bir saçmalıktı!