GOLGOTHA Derin Bir Soluk 12 Nisan, saat 03:30 Beni dinliyor musun? Anlıyor musun beni Twist? Taze bedeni şiir gibi asildi kadının. Saçlarının uğultusu bir ninni misali huzur veriyordu. Sarhoş edici bir etkiye sahipti saçlarının kokusu. Rüzgara karışan o koku ciğerlerini parçalardı bir adamın. Kanatlanıp arşa yükselecek kadar saf ve temizdi ruhu. Ne yazık! Kolu kanadı kırılmış gibi yalpalıyordu tebessümlerinde. Saf ve temiz ruhu acılarını gizleyecek güçte değildi. Sahte tebessümlerin arkasına saklanamayacak kadar sahiciydi. Acıları kadar sahici. Bedeni yorgundu. Ruhu harabeydi. Çetin bir savaşın izlerini taşıyordu bedeni. Dudakları titriyordu her tebessümünde. Minik dudakları parçalanmıştı. Sanki son bir kelime ''gitme'' diye haykırmak istemiş de,ürkek kalbi cesaret edememişti. Sanki dudaklarını sımsıkı kapatmayı başarabilmiş de,ruhunun çatlaklarından sızan kelimeleri hapsetmişti. Son kelime;özgürlüğüne kavuşmak pahasına, bir bıçak misali derin izler bırakmıştı dudaklarında. Kuru ve çatlak dudakları titriyordu kadının;her sahte kahkahasında. Avuç içleri. Nemliydi. ''Gözyaşlarını kendi silecek kadar yalnız.'' diye düşündüm,avuçlarının nemini öpmek istercesine. Buğuluydu kirpikleri. Ahenk ile kırpıyordu kirpiklerini. Yağmurun melodisine eşlik ediyordu sanki. Sessizlik... Susmak ne güzel yakışıyordu. Elmacık kemikleri bile ne güzel. Şakaklarından dahi öpmek istedim. Ne güzeldi dudak büklümü. Soğuk... Soğuk bir beyazdı. Solgun bir beyazdı sureti. Bana bakarken pembeleşen yanakları solgundu. Papatyaları sever gibi bir hali vardı. En son ne zaman papatyaları katletmişti bir adam! uğruna? En son ne zaman kahve fallarında heyecanlanmıştı? Sahi ne zaman öpülmüştü;çatlak dudakları,nemli avuç içleri,elmacık kemikleri ve şakakları? Saçlarının kokusu ile sarhoş olmak istercesine nefes çektim o an.