Bir elimi çeneme dayamış önümde kıpırdayıp duran dudaklarına bakıyordum. Ne konuştuğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Yalan. Aslında her hecesine kadar onu dinliyordum. "İnanabiliyor musun Sehun, benim vakit kaybı olduğumu, onu hak etmediğimi söyledi." Ufak bir baş hareketiyle onu onayladım ve arkama yaslanarak kollarımı önümde birleştirdim. "Evet, bunu söylemekten nefret ediyorum ama-" başka bir yalan. Bundan oldukça zevk alıyorum. "-ama ben demiştim."All Rights Reserved