Kalbe Bırakılan İlk Öpücük | BASILI ESER
  • Reads 929,971
  • Votes 3,934
  • Parts 3
  • Reads 929,971
  • Votes 3,934
  • Parts 3
Complete, First published Jun 22, 2016
Hakan Karaduman; iç içe yaşayan bir ailenin, birbirlerinden kopuk olan bireylerinin arasından küçük yaşta sıyrılıp kendine bir hayat kurmak için yola çıkar. Henüz küçüktür ve en önemlisi ondan daha da küçük olan bir kardeşi vardır yanında. Evden çıktıktan sonra Hızır Ali Kurt isimli biriyle tanışır ve hayatı tamamen değişir. 
        
Ebru Akkılıç; Onu ilk gördüğü andan itibaren unutmak için hiçbir girişimde bulunmamış, üstelik Hakan ne kadar istemese de onun gittiği yere gitmiş yine de onu aşka ikna edememişti. 
        
Ebru ile Hakan; zıt kutupların en uç köşeleriydi. Aşkta bu kutupların zıt olması bir şeyi değiştirir miydi?
        
Ebru, Aydos mahallesinin sıcacık insanlarını tanımaya başlayıp, onlarla beraber yaşamanın nasıl da eğlenceli olduğunu, hayatın tadına vardığını hissederken; Hakan, birisi tarafından delice sevilmenin, hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığının ve kalbin asla söz dinlemediğinin farkına varacaktı. 
        
        "Kalbinden öptüm ben seni. Kaburgaların şahidimdir."
        "Kalbime bir öpücük kondurdun, ölsem de unutamam."
All Rights Reserved
Sign up to add Kalbe Bırakılan İlk Öpücük | BASILI ESER to your library and receive updates
or
#290gecmis
Content Guidelines
You may also like
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ by zeynepsnmzsyy
8 parts Ongoing
Albay Özçelik'in ortanca çocuğu olan Devrim Özçelik, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) en parlak ajanlarından biriydi. Çocukluğundan bu yana bir ülkeyi benimsemişti: önce vatanını, sonra bayrağını ve nihayet sevdiklerini korumak için yaşıyordu. Onun için her şey bu temel üzerine inşa edilmişti. Hayatı boyunca bildiği şeyler sınırlıydı, ama netti: Koruma içgüdüsü. Sevdiğin insanları korursun, güvenmediklerinden korunursun ve sevdiğin insanlar tarafından korunmayı hak edersin. Ona göre hayat, matematik kadar basitti: İki artı iki dört ederdi. Ta ki... Hayatı, yeni kurulan teşkilat ekibiyle kesişen kadar. Bu ekibin bir parçası olmak, onun için sadece bir görev değil, bir dönüm noktasıydı. Bazılarını tanısa da yenileri ile tanışmak, bugüne kadar üzerine inşa ettiği doğrularını sorgulamasına neden oldu. Ve bu sorgulamalar, onu hiç beklemediği bir gerçekle yüzleştirdi: Sevmenin, korumaktan çok daha fazlasını olduğu. Bu gerçeği ona öğreten, derin yaralarını saklamaya çalışan bir kadındı. Kadının bakışları, içindeki fırtınaları ve geçmişin izlerini yansıtıyordu. Devrim, o kadını sevdi; geçmişin tüm yüküne rağmen hem de . Ve kadın da onu sevdi; onun sert kabuğunun altındaki o sessiz, koruyucu ruhu bilerek. Hayat, onları birbirine bağlayan bir kader ipi gibi kırmızı bir bağla düğümlendi. Onlar bu ipi çözmeye, özgürleşmeye çalıştıkça, ip daha da kördüğüm oldu. Kördüğümü çözmek için çabalamak yerine artık yapılacak tek bir şey kalmıştı: İpe sıkı sıkıya tutunmak ve birbirine bağlanmak. Çünkü bu bağ, sadece geçmişin yaralarını değil, geleceğin umutlarını da taşıyordu. Devrim Özçelik artık sadece korumak için yaşamıyordu. Şimdi, sevmek ve sevilmek için de mücadele edecekti..
You may also like
Slide 1 of 10
Aşkın Şefkati  cover
ÇAKMA ROMEO ♥ cover
kelebek cover
İPTİDA cover
YANLIŞ  cover
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ cover
Aşiretin Gelini/+18 cover
Uz 🌙 'da Tek Başına cover
GÜNCE | Gerçek Ailem (YKS SONRASI DEVAM) cover
KARANLIK OKYANUS "KİTAP OLDU" cover

Aşkın Şefkati

37 parts Ongoing

Azîz Ağa: "Varsın hiç çocuğumuz olmasın, Kırlangıç. Biz, anne-baba hasretiyle kavrulan çocuklara yuva oluruz." Ayşe: "Anneler hep can yakar, Azîz... Ya ben de annem gibi olursam? Ya onların canını yakarsam... Çok korkuyorum. Yüreğim... onun gibi bir anne olmaktan korkuyor. Eğer bir gün çocuğumun canını yakarsam... Babamın yapamadığını yapar mısın? Çocuğumu benden korur musun? Olur musun onun kalkanı?"