"BUNU YAPAMAZSIN!" diye bağırdım karşımdaki adama doğru. Bi katile bağırmak ne kadar mantıklı onu da siz düşünün,ne kadar salak olduğumu anlayın.
"Haklısın, aileni öldürmek kolay olur. Hm... Ailene acı çektirmek? İşte bu daha mantıklı" dedi adam ve oturduğu yerde daha da yayıldı.
"Aileme acı falan çektiremezsin" dedim ağlamaklı sesimle. En iyi arkadaşımla kavga ettiğimde bile ağlamamıştım ama bu... fazla ağırdı.
"Babanı işinden kovsam aslında olur, zaten işe senin sayende girdi" dedi adam ve sırıtması yüzüne yayıldı.
"Babamı işinden kovsan ne olur? Yeni iş bulur" dedim içim hafifte olsa rahatlarken.Karşımdaki adamdan korkuyordum bunu inkar edemem ama o yara izi... Beni dehşete düşürüyordu.
"Biliyor musun bilmiyorum ama çoğu şirket bana bağlı, bu yüzden babana iş verdirtmem" dedi, ben daha ağzımı açamadan oturduğu yerden kalktı ve bana doğru gelmeye başladı.
"Hadi diyelim bana bağlı olmayan bi şirket buldu- tabi bu çok zor, bi iki tehditle ailen sefalet içinde sürünür" dedi adam. Sonunda yanıma gelmiş ve bana bakıyordu, ya da eğilmiş bana bakıyordu.
Adam 1.95 di ben ise 1.63, evet 1.63.
"Benden ne istiyorsun o zaman?" dedim gözlerim dolarken, bu fazlaydı.
"Sadece benimle evlenmeni istiyorum" dedi ve yüzüme daha da yaklaştı, geriye kaçamadım çünkü şuan şoktaydım.
"Beni kendine fena bağladın küçük cadı" dedi ve yanağıma bi öpücük kondurdu.Öptüğü yerin yanması iğrençti, bu duyguyu hiç sevmedim.
"Ben daha 17 yaşındayım, reşit bile değilim, seninle evlenmem git kendine başkasını bul... Hem bi daha bana dokunma!" diye isyan ettim. Bi iki adım geriye kaçtım.Bunu kendisinden 9 yaş küçük birisinden istiyordu.
"Reşit işini hallederim ama aileni dilenci olarak bulabilirsin" dedi adam ve bana yaklaştı.
"Bende onlarla birlikte-"
"Yo, hayır" dedi ve kahkaha attı.
"Sen istesen de istemesende benimle kalacaksın zaten"
Kitap kapağı
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...