Korkuyorum... Kelimelerle anlaşamamaktan, paragrafların arasında bir sağ bir sola koşmaktan çok yoruldum. Artık hiçbir şey yapmak istemiyordum. Sayıların yükü bile bu omuzlarım için çok fazlaydı. Adeta altında ezilip kalıyordum. Satır aralarında ip atlamaktan bıkmış usanmıştım. Kelimeler ... hatta harfler o kadar çok korkunçlar ki sanki karanlık bir sokakta saklambaç oynamak gibiydi. Her saklandığım yerde biraz daha uzaklaşıyordum. Sanırım artık kaybolmaya başlamıştım. Kaybolmak mı ? Hayır , hayır ben kaybolmuyordum. Ben, yok oluyordum! Karanlık sokakta saklanabilmek için kendimi harcıyordum. Oysaki kimse beni anlamıyordu. Herkesin gözünde koca bir aptaldan başkası değildim. Belki de onlar için ezik bir insandım. Sırf kitap okumayı sevmiyorum diye hatta test kitaplarını karalayıp atıyorum diye böyle konuşmaları çok saçmaydı. Ne olmuş yani aynı pencereden bakmıyorsak? Güzel resim yapanlarda akıllı sayılmaz mı? Umudu mu kesmeli miydim? Ne yapmalıydım? Çok çaresizim! Sonum yok , şuanım hatta belki de bir geleceğim bile yoktu. Ben kimdim ki? O karanlık gecede çıkmaz sokağa giren bir kızdım. Herkesten uzaklaşan, yalnız olmayı seçen bir kızdım. Beni kim kurtarabilirdi? Bu hikaye sayılarla seksek oynarken yere düşen kızın hikayesiydi. Bu hikaye kelimelerle kavga eden bir kızın hikayesiydi. Belki de bu hikaye size göre sadece aptal bir kızın hikayesiydi . Ama işte bu hikaye benim hayatımdı!
10 parts