Bir insan hissiz ,kalpsiz, ruhsuz , sebepsiz olabilir miydi?
Peki ya bir insan aslında tamamen bambaşka biriyken tam tersi gibi görünebilir , tanınabilir miydi?
Gerçeğini kendinden dâhi saklayabilir miydi?
İçindeki minik aydınlığı, ayağına prangalar vurup eski yıkık dökük bir kalenin dibindeki zindanlarda çürümeye bırakabilir miydi?
Evet bunların hepsini yapabilirdi...Bunun en somut örneği bendim. Benim adım Arya. Arya isminin anlamı gibiydim. Adım tam olarak benim gözüktüğüm kişiyi belirtiyordu. Sarp , kayalık , sert... Fakat ben kendime karanlığın kızı ya da şeytanın ta kendisi de diyebiliyordum.
Peki ya beni ayağımdaki prangalardan kurtarabilecek herhangi bir insan var mıydı?
Cevabınız kesinlikle doğru ; daha annesinin karnından dahi doğmamıştı.Zaten doğsaydı dâhi adı anılınca akla gelen ilk kelimenin tehlike olduğu bir kıza yaklaşmaya kalkacak kadar aptal olamazdı değil mi?
~ Ya da diğer ihtimal olabilir , beterin beteri çıkabilirdi...~
~Sizce hangisi? ~
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun.
Bir de yeni okuyanlar için kitap olacaktır. Şimdiden söylemek istiyorum finali burada yayınlanmayacaktır. Sadece bir kaç bölüm kalacaktır canlarım.
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum...
"1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak sanması ile gideceksin."
Bunu diyen bir ağaya ne kadar güvenilir ki
Sevgiyi hiç tatmamış bir kız esir olduğu bir ağaya aşık olabilecek mi...
Kalbi kırıklarla dolu 22 yaşında genç bir kız ve Mardin'in aşiret ağası.
Berdele kurban gitmiş iki genç, iki deli yürek...
Her genç kızın hayaliydi beyaz atlı prens, peki ya bu sadece hayallerden ibaret ise.
Kuma kitabı değildir...
6 Eylül 2021
Telif hakları kesinlikle saklıdır.