GÖKYÜZÜ'NÜN YILDIZI
  • LECTURAS 153
  • Votos 33
  • Partes 2
  • LECTURAS 153
  • Votos 33
  • Partes 2
Continúa, Has publicado jun 26, 2016
"Herkesin bir Gökyüzü'sü vardır 
bence. Bir de yıldızları." Elimle arkalarda duran en sönük yıldızı gösterdim. "Bak bu benim yıldızım. En sönük olan. En ulaşılmazı." 
O'na döndüğümde gökyüzünü değil beni izliyordu. "Senin yıldızın hangisi?" diye sordum.

Bana bu sefer daha derinden baktı. Gözlerinin kahverengisi koyu bir hal almıştı.

"Benim bir Gökyüzü'm olsaydı. Birden fazla yıldızım değil, tek bir yıldızım olurdu. Benim Gökyüzü'mün tek yıldızı sensin Mira. Kuyruklu Yıldız'ım."

Bu dediğine aptal gibi gülümsedim. 

Ben O'nun Gökyüzü'ndeki tek yıldızıydım. Kuyruklu Yıldız'ı.

♡GÖKYÜZÜ'NÜN YILDIZI ♡

*******

Kapak Tasarımı İçin @hwo_youngg'a   çok Teşekkür Ederim. ♡♡

******

Hikaye'nin tüm hakları saklıdır.
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir GÖKYÜZÜ'NÜN YILDIZI a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
DİVANE ✔️ de selmakeskin_
58 Partes Concluida
"Küçük bir kız çocuğu gibisin." Soğuğun içime ilmek ilmek işlemesi gecenin ayazından değildi, onun buz gibi sözlerinden ürpermiştim. Gök yüzünde bizi seyreden yıldızlardan ziyade kendi ışığının aydınlattığı, o zehir karası delici gözlerine yerleşen alaylı parıltı ve söylediği son şeyle çileden çıkmıştım artık. İçimde lavlarını köpürterek sabrımın son demlerinde dolanan volkan patlamaya hazırdı, bu işin başka çaresi yoktu ve inceldiği yerden kopacaktı. Ben onun sayesinde çoktan büyümüştüm fakat o her seferinde inadına yapar gibi çocuk olduğumu savunuyordu. Beni bakışları, tavırları, hareketleri ve kelimeleriyle resmen eziyordu. Kalbimi eziyordu. "Çocuk falan değilim ben!" Diye bağırdım sonunda içimdeki ateşten okyanus çaresizce çırpınan benliğimi cayır cayır yakmaya başlarken. Aynı anda hem üşüyor hemde alev alev yanıyordum. Kendi içimde birçok imkansızı barındırıyordum. Sertçe yutkundum... Sesimi iyice yükselttiğimde tek bir mimiğimi bile kaçırmak istemiyormuş gibi dikkatle beni izlemeye başladı, artık gerçekten dayanamıyordum. "Çocuk değilim anladın mı? Değilim! Sana abi demek zoruma gitmeye başladığında büyüdüm ben!" Diye adeta haykırdım. "Duygularımı gizlemeyi öğrendiğimde büyüdüm! Susmayı öğrendiğimde, sessizce ağlamayı öğrendiğimde büyüdüm! Gözümün önünde başkasına dokunduğunda büyüdüm!" Ona ilk kez utanıp çekinmeden kurduğum bu uzun ve acımı haykıran cümleler tüm nefesimi tüketmişti fakat söyleyecek son bir sözüm daha kalbimin en ücra köşesinden saniyeler sonra çıkagelmişti. "Seni sevdiğim gün büyüdüm ben." Diye fısıldadı güçlükle soğuktan zangır zangır titreyen dudaklarım.
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
BERDEL (+18) cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
Dönüm Noktası  cover
Takıntı cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
İzler Silinmez cover
DİVANE ✔️ cover
Beyefendi /yarı texting/  ~FİNAL~ cover
EKSTREM cover

Lafügüzaf

16 Partes Continúa

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellatı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.