aşk rengi eflatun

AŞK ,
sevgilinin çarpık bacaklarını düz görmektir demiş şair . ne de güzel söylemiş . ne de güzel açıklamış " aşkın gözü kördür " değimi . PEKİ NEDİR BU AŞK ? çok sevmek midir ? yoksa bağlanmak mı ? belkide koca bir yalandır . nefsani duygulardan başka hiç bir değildir ! Aristo , " sevmek acı çekmektir , sevmemek ölmek ! sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiç bir zevki yoktur " diyerek yanılmış mıdır ? . onca şairin yanılmış olma ihtimali var mıdır ? peki , iki ayrı dünyanın insanları nasıl birbirine gönül verir ? sevdiği için değişebilir mi bir insan ? vazgeçer mi yaşantısından , huylarından , özellikle de alışkanlıklarından ? tam her şey bitti derken yeniden başlar , yeniden alev alır mı içinde ki yangın ? tüm benliği ile sadece küçük bir kalbin olabilir mi ? taşıyabilir mi küçükte olsa narin , kırılgan ve masum bir kalbi incitmeden ? mecnun misali leyla'sını bulmak için çölleri aşar mı ? elif kadar dikken , vav misali eğilir mi boynu ? hiç ummadık bir anda aşkı bulabilir mi başı boş bir yürek ? insan sevdiği için nelerden vazgeçer ? canından ? , kanından ?, hatta kendinden bile ? iki yorgun beden el ele verirse aşabilir mi tüm zorlukları ? Yusuf gibi dipsiz kuyulara düşer mi ? ferhat gibi dağları deler mi ? ve en önemlisi ZEYNEP VE CAN olarak tarihe geçebilirler mi ? ... işte tüm bunların cevabı onların düşüncelerinde ve kalplerinde saklı . haydi gelin onları daha yakından tanıyıp düşüncelerini öğrenelim . kalplerinin derinliklerinde neler varmış beraber görelim . haydi BİSMİLLAH !