YOLUN UZUN DİYE ÜZÜLME. YORULDUĞUN ZAMAN HER DURDUĞUN DURAK, HER DURDUĞUN YER BİR SERÜVENDİR.
Uzun zamandır hayat hikayemi hiç kimseye anlatmıyordum. Duvarlara anlatsam, duvarlar üstüme üstüme geliyor, göklere anlatınca gök ağlıyordu. Ama bu sefer hikayemi anlatacağım şey o kadar duygusuz ki anlattığım zaman hem o üzülmeyecek, hem de üzülmediği için beni üzmeyecek. İşte benim gerçek, duygusuzum ; boş bembeyaz sayfalarım. Ben asıl konuma geleyim benim hayat hikayeme.
Ben önceden eski püskü, ahşap, dökük bir evde yaşıyordum. Yaşadığım ev hem benim için bir hapishaneydi .Maalesef lanet olası bir babam da vardı. O her gece eve geç saatlerde gelirdi. Alkol alırdı. Belki daha fazlası da olabilir çünkü 4-5 yaşlarında ki bir çocuktan daha fazlasını hatırlanması beklenmemeli. Neyse ,bu olaylardan dolayı annem her gece ağlıyordu.Ve ben bir gece yattıktan sonra eve polis, ambulans ve o zamanlar adını bilmediğim cenaze aracı gelmişti. Ben ne olduğunu anlamadan polis ekipleri beni yuvaya bıraktı. Ben oradaki görevlilere annem nerede dediğimde uzun bir tatile çıktı, o yüzden bundan sonra burada kalacaksın dediler. Onlara o zaman inandığım için kızmamıştım , ama onlara şu anda çok kızıyorum neden lanet olası dudaklarınızdan annen intihar ettiği için öldü demediniz diye . Ama bir yandan da haklı olabilirler de çünkü ben o zaman çocuktum o zamanlar küçücük bir çocuğa bunları söylemek ne kadar doğru olabilirdi tartışılırdı. Benim bir yakın arkadaşım vardı hem yakın arkadaşımdı hem de tek EGE . Ona da aynı hikayeyi anlatmışlar. Biz de hikayelerimiz aynı diye seviniyorduk,aslında ikimize de aynı yalan uydurulmuş. EGE'nin hayat hikayesinin gerçekte benden tek farkı onun annesi babası onu bakamadığı için yuvaya bırakmışlardı, yani onun anne ve babası hayattaydı.