Başta herkesin bir hikayesi vardı. Anısı, yaşanmışlıkları, geçip gidenleri veya bir türlü yüreğinden söküp atamadıkları. Geçmişte kalmasına rağmen hatıra geldikçe her defasında içini acıtanları. Her defasında yakınımıza değil uzaklara sıçrayış hevesimiz vardı. Uzaklar ise yakınlardan daha çok özlenendi. Yakınımızı değil hep uzağımızı da görmemiz bunun sebebiydi. Acılar canını ne kadar acıtırsa o kadar tatlı gelirdi insana... Uzaktaki ne kadar uzakta olursa o kadar özlenirdi. Yakınımızdakini görmeyiz. Bir şey ne kadar tehlikeliyse onu yapmak o kadar cazip gelir. Bir şey ne kadar tehlikeliyse o kadar dikkat gerektirir. Ne kadar tutkuluysa o kadar heyecan verir. Erişilmeyecek o kadar hayal kurdurur. Gelmeyecek birisi o kadar beklenir. Sevmeyen birisi o kadar sevilir.! O kadar sevilir ki düşünmekten yüreğin o kadar kavrulur.!All Rights Reserved
1 part