"Karanlıktan hiç korkmuyor musun?" "Hayır" dedi genç adam. Yine her zamanki gibi soğuktu sesi. "Neden?" Başını çevirip genç kızın gözlerine baktı. Merakla bakıyordu kendisine. Gözlerini ondan ayırıp karanlık sokağa dikti tekrar. Ve yine buz gibi sesiyle konuştu. "Karanlığa mahkum biriyim ben. Ondan korkarsam, yaşayamam." * Sokak lambalarının aydınlattığı kaldırımda oturan genç ikili sessizlik içinde sokağın karanlık sonunu izliyorlardı. Aslında sadece gözleri oraya takılı kalmıştı o kadar. İkiside düşünceleriyle boğuşuyorlardı. Kıvanç, Aylin'i bu karanlık hayatından nasıl çekip çıkaracağını düşünürken; Aylin ise nasıl onun yanında kalacağını düşünüyordu. Hayatının ne kadar tehlikeli ve karanlık olduğunu düşünmüyordu. Hatta umursamıyordu bile. Önceden karanlıktan korksa da şuan karanlığın içinde kaybolmak istercesine seviyordu. Çünkü şuan yanında oturan adamı seviyordu. Karanlık bir hayata sahip olsa da, yüzünü hala görememiş olsa da bu adamı seviyordu... ***