CLAİM
  • Reads 3
  • Votes 1
  • Parts 1
  • Reads 3
  • Votes 1
  • Parts 1
Ongoing, First published Jul 01, 2016
" Ölü bir insanı öldürmek dahada kolaydır Ye Ji. Zorlanmıyacaksın emin ol. "

Genç kız yanında yatan gence bakıp derin bir iç çekti. 

" Babanın sana şerefsiz  demesinde çok haklı. Gerçektende şerefsizin tekisin. " 

Genç adam kızın dediği cümleyle kahkaha attı. Kız yanında yerde uzanmış olduğu gence dönüp baktı. Gözleri dolmuştu. 

" Ne o yoksa ağlıyor musun? " 

Genç adam dalga geçerek sordu. sorusunu. Başını sağa çevirip baktı. Kız ona bakıyordu. İki elini yere koyup destek alarak ayaklandı. Omzunun üstünden bakarak konuştu. 

" Seni zevkle bekliyor olucam.  " 

Dış kapıya doğru ilerledi. Kız halının üstünde kollarını iki yana açarak yatmaya devam etti. 

" Sanırım...sana alıştım. Benim için en zor olacak şey bu olmalı. Neyse kalkıp hazırlanmalıyım. Sonuçta ilk kez adam öldüreceğim. Ona yakışacak şeyler giymeliyim. " 

Oturum pozisyonuna geçerek ayağa kalktı. Hazırlanmak için odasının yolunu tuttu.
All Rights Reserved
Sign up to add CLAİM to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Ankara Rüzgarı / Barış Alper Yılmaz cover
Alya Albora & Cihan Albora cover
My You [JİKOOK] cover
single | tk cover
UNKNOWN | CHANMİN cover
Seen | Eren Elmalı  cover
Giriftar | barış alper yılmaz cover
Pera'da Gece Yarısı cover
yan benimle | barış alper yılmaz. cover
Beş Saniye cover

Ankara Rüzgarı / Barış Alper Yılmaz

23 parts Ongoing

"Gökalp... bizim oğlumuz. Sen onun öz babasısın." Barış'ın gözleri bir anda irileşti, sanki zaman donmuş, dünya sessizliğe gömülmüştü. İçine bir şey çarpmış gibi oldu, ne bir ses, ne bir hareket... sadece bir ağırlık. Göğsüne saplanan görünmez bir sancı gibi. Kalbi, aniden ritmini şaşırdı; ne hızlandı ne durdu, sadece derin bir sessizlikle yankılandı içindeki boşlukta. Ama artık başka bir şeydi o. Artık sadece bir çocuk değil... Barış'ın kanından, canından bir parça... içini paramparça eden o açıklamanın tam merkezindeydi. Gözleri doldu. Yanaklarına inmeyen, ama gözbebeklerinin içinde büyüyen o doluluk... yılların eksikliği, farkında olmadan duyduğu özlemin ağırlığıydı. "Benim..." dedi Barış, sesi titrek ve neredeyse duyulmazdı. Dudakları zorla oynadı, kelimeleri dışarı çıkarmak isterken titredi. "...oğlum mu?"