Kızgındı. Öfke tüm bedenini sarmıştı. Kırmızı dudaklarını büzmüş, sarı saçları kuş yuvasına dönmüştü. İnce parmaklarını hışımla çantanın olduğu masaya çarpıp öne doğru eğildi. "Çocuklarım nerede?" diye öfke ile bağırdı. Hamza gözlerini genç kadının öfkeli yeşil gözlerine çevirdi. Sonra yavaş yavaş tüm yüzünde gezindi. Biraz aşağıya inip beyaz gömleğinden gözüken derin göğüs dekoltesinde takılı kaldı. Bu kadın Hamza'nın sonu olacaktı. Eski karısı... Çocuklarının annesi... Artık küçük düşmanıydı, küçük ve huysuz...