"Sen bir tırtılsın" dedi bana. "...ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum."
Ardından bir kez daha gülümsedi. Yemin ederim ki o gülümsemenin yerine bana bir tokat atmasını isterdim. Kelimelerin, acısına bulanıp gülümsemesinin altında sessiz sedasız ezilişini hissettim. Bilmediği bir şey vardı; ben, bilmediğimi sandığı o cümlenin devamını biliyordum, bunu onun satırlarında okumuştum.
Sen bir tırtılsın, ben senin kelebeğe dönüşünü izliyorum... ve sonra kendi kanatların parçalayışını.
Arsıl Alaz işte buydu, zihnimin dolunayı.
Düşüncelerimi, her yanıma nüfuz eden karanlığın ıstırabından arındırıp ışığını avuçlarıma bırakan adam, o bunu hak etmiyor.
Bense, kurak bir toprağa düşmüş küçük bir su damlasıyım. O toprağı yeşil vadilere dönüştüremem, dev bir nehrin çağlamasını sağlayamam. Düştüğüm toprak beni içine çekene kadar bir yanımı güneşin sıcağına feda edebilecek kadar güçlüyüm yalnızca.
Yine de aldığım nefesin bile bir gün bana yabancı olacağını hatırlamak istemezdim.
Helya ALAZ
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...